Diğer ismi makro olan çekimler için uzun odaklı objektiflere ya da close-up lens, konvektör veya extension tupe denilen ve objektifin odak uzaklığını değiştiren küçük borular gibi yardımcı malzemelere ihtiyacımız olacaktır. Genellikle piyasadan alacağımız fotoğraf makineleri ile gelen 50 mm.lik normal açılı objektifler makro çekimi için uygun değildir. Bu objektiflerle konuya 45-50 cm.den daha fazla yaklaşmak mümkün değildir. Oysa tele objektifler aynı mesafeden konunun daha az (ayrıntıyı) bir bölümünün film üzerine düşmesini sağlar. Konuya daha fazla yaklaşarak ayrıntıların fotoğraflarını çekmek için tele veya Zum objektifler kullanılır.
Makro çekimlerde, alan derinliği çok kısıtlıdır, dar açılı objektif ve konuya yaklaşma alan derinliğini azaltır. Bunun yanı sıra birde açık diyafram tercih edildiğinde alan derinliği bazen santimlerle (kullandığınız objektif ve yaklaşma durumunuza bağlı olarak bazen milimetre bile olabilir) ifade edilecek kadar azalır. Alan derinliğinin azalması, konunun can alıcı yerinin net, geri planın tamamen netsiz olması fotoğrafa ayrı bir anlatım katar. Böylece belirtmek istediğiniz konu çevresinden ayrılıp ön plana çıkar.
Makro çekimlerde doğru noktanın seçilerek netlik ayarının yapılması gereklidir. Netliği etkileyen diğer önemli bir nokta ise, bu tür için kullanılan objektiflerin genellikle ağır olmasıdır. Bu ağırlık yüzünden makine ve objektif titremeye müsaittir. İlkbahar aylarında bir çiçek makrosu çekmek istediğiniz de ortamda ki rüzgar çiçeğin sallanmasına sebep olacaktır, bu yüzden doğru netlik noktasını bulmanız hemen hemen imkansız bir hale gelecektir. Bu durumlarda en uygun çekim için rüzgarın en az olduğu saatlerin tercih edilmesi ve çekimde sehpa kullanmaktır.
Geniş açılı (balıkgözü) objektiflerle makro çekimler yapıldığında objede meydana gelecek perspektif kaymaları ilginç görüntüler meydana getirebilir.

Konu ne olursa olsun maksimum alan derinliğine ihtiyacımız olduğunu düşünecek olursak ( çok güçlü makro çekimlerinde yarım cm ile netlik gider gelir.) büyük F değeri kullanmak zorunluluğu bir gerçektir. Aynı zaman da maksimum metre ile çekime özen gösterildiğinde alan derinliği sorunumuz ortadan kalkar. Mümkün olduğunca bir ayak ile çekim yaparak titreme ihtimalini de ortadan kaldırırız. Siz siz olun makro çekerken mümkün ise tepe flashı kullanmayın hatta hiç flash kullanmayın. Flash yerine güçlü bir fener aynı işi görecektir. Hem de patlama yapmadan daha doğal bir ışık olacaktır. Gereken düzeltmeler de fener ile daha kolay yapılır.
Slr makineler için bir ufak ip ucu vereyim. Kullandığınız objektifi çıkarıp ters olarak makinenin üstüne eliniz ile tutturursanız mükemmele yakın bir makro objektifine sahip olursunuz. Deneyin enteresan sonuçlar alacaksınız. Bu arada unutulmaması gereken bir konu var. Objektiflerin bir kısmı ters takılı iken diyafram ve netlik yapamaya bilir. Bu durum da netlik sorununu yaklaşıp uzaklaşarak, diyafram sorununu ise objektifinizin minimum diyafram değerini göz önüne alıp uygun enstantane değeri ile çözeceksiniz.